Kadın, ilk insanın yaratılışından beri erkekle birlikte var oldu. Varlık âleminde yeni nesillerin yetişmesinde erkek kadar pay sahibi oldu. Fakat yine de erkek tarafından ezilen, hor görülen, yok sayılan, zulme uğrayan hep o oldu. Buna rağmen kendini kaybetmedi. Çünkü o biliyor ki; kadın olmazsa aile olmaz. Toplum olmaz. İnsanlık olmaz.
İşte Hz. Peygamber (s.a.s), kadının da erkek kadar bu hayatta yaşama hakkı ile birlikte değişik hakları, görevleri ve yükümlülükleri bulunduğunu... Onun da inanmaya, sevmeye ve sevilmeye muhtaç olduğunu… Erkeğe oranla daha güçsüz yaratılmasına rağmen, dünya hayatında aile yuvasını cennete ya da cehenneme çevirebilecek güçte olduğunu... Ancak o olmadan da mutlu bir hayattan söz edilemeyeceğini ifade buyurmuş ve ona altın değerinde genel ve özel öğütlerde bulunmuştur.
İşte Hz. Peygamberden (s.a.s) Müslüman Kadına Altın Öğütler adını verdiğimiz bu çalışma ile aile yuvasının ilk kurulacağı zamandan dünya hayatının sonuna (ölüme) kadarki süreçte (cinsellik de dâhil) ikili tüm ilişkilerde ailenin mutluluk kaynağı niteliğinde sayılabilecek peygamber öğütleri sunulmuştur. Umuyoruz ki bu öğütler;
Evlilik hayatını Hz. Peygamberin (s.a.s) ölçülerine göre kurmak isteyenler ile,
Kurulmuş olan evliliklerini bu ölçüye göre değerlendirmek isteyenler için bir ışık tutacaktır.