Ukrayna krizi sadece Ukrayna, Rusya veya Doğu Avrupa’yı değil; bir bütün olarak uluslararası sistemi etkileyecek ciddi bir jeopolitik kırılmaya işaret ediyor. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile kritik bir aşamaya gelinen süreç halihazırda devam ediyor ve oldukça dinamik. Keskin öngörülerde bulunmak için henüz erken. Ancak kesin olan şey, Ukrayna krizinin sonuçları bundan sonraki uluslararası güvenlik mimarisinin şekillenmesini etkileyecek.
Krizin başından itibaren geliştirdiği kendisine özgü yaklaşımla diğer taraflardan farklılaşan Türkiye, çatışmaların sona ermesi ve kalıcı barışın tesis edilmesi için yoğun bir çaba içinde. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncülüğünde yürütülen bu çabaların uygulanmasında ise en etkili aktörlerden birisi şüphesiz Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu. Bu sayımızda söyleşi gerçekleştirdiğimiz Bakan Çavuşoğlu, okuyucularımıza sadece Ukrayna krizi hakkında değil, Antalya Diplomasi Forumu’ndan küresel sistemdeki dönüşüme, Türk dış politikasının bölgesel yaklaşımlarından Türkiye’nin ikili ilişkilerine kadar çok sayıda konuda kapsamlı açıklamalarda bulundu.
Bu sayımızda ana dosyamız yaptığımız Ukrayna krizi hakkında farklı boyutlarda analizlere yer verdik. Türkiye’nin Ukrayna krizindeki politikasını Ferhat Pirinççi değerlendirdi. Rusya’nın Ukrayna politikasının siyasi yönünü Oktay Tanrısever, askeri yönünü Can Kasapoğlu, uluslararası hukuk yönünü ise Yücel Acer analiz etti. Akif Kireçci krizi NATO ve uluslararası sistem perspektifinden değerlendirirken, Kasım İleri Amerikan askeri bürokrasisi perspektifinden, Rıfat Öncel ise nükleer silah kartının kullanımı perspektifinden ele aldı. Avrupa Birliği’nin Ukrayna krizine yaklaşımını Aylin Ünver Noi stratejik otonomi açısından, Talha Köse ise liderlik tartışmaları açısından kaleme aldı.
Diren Doğan Çin perspektifinden krizi ele alırken Zafer Meşe Almanya perspektifini, Batu Coşkun İsrail perspektifini, Mustafa Caner ise İran perspektifini analiz etti. Tunç Demirtaş krizin Afrika’ya yansımasını tartışırken, İbrahim Efe kriz üzerinden Batının mültecilere yaklaşımındaki farklılığı tartıştı. Ukrayna krizinin küresel enerji piyasasına yansımasını Büşra Z. Ö. Daşcıoğlu, gıda güvenliğine etkisini Fahri Yavuz, ekonomik etkilerini ise Bilal Bağış ve Filiz Eryılmaz analiz etti.
Ukrayna krizinin gerek görseller gerekse haber içerikleri üzerinden dünya kamuoyuna duyurulmasında uluslararası alanda önemli bir rol oynayan Anadolu Ajansı’nın faaliyetlerini ve vizyonunu Genel Müdür Serdar Karagöz Kriter okuyucuları için anlattı.
Siyaset dosyasında ise Nebi Miş seçim kanununda yapılan değişiklikler ve bunların etkilerini analiz ederken, Baki Laleoğlu “güçlendirilmiş parlamenter sistem” düşüncesinin açmazlarını tartıştı. Abdurrahman Babacan ise Türk siyasal sistemini sorgulayan bir yazı kaleme aldı.
Bu ay kitaplıkta iki kitap tanıtımı bulunuyor. Berat Albayrak’ın yazmış olduğu Enerjiden Ekonomiye Tam Bağımsız Türkiye: Burası Çok Önemli isimli kitabını Deniz Dede, İsmail Kavaz’ın Bölgesel İstikrar Arayışları: Türkiye’nin Enerjisi isimli kitabını ise Münevver Yüksel tanıttı.
Mayıs sayımızda yine dolu bir içerikle görüşmek üzere…