Suriye krizi açısından 2021 yılı, geçmiş 10 yıllık süreç ile kıyaslandığında çatışma seviyesinin büyük ölçüde azaldığı, siyasi ve diplomatik girişimlerin daha fazla ön plana çıktığı ancak somut bir ilerlemenin sağlanamadığı bir yıl olmuştur. Suriye’de çatışmalar büyük oranda Suriye rejimiyle muhalifler arasındaki ateşkes hatlarıyla sınırlı kalmış ve geniş çaplı bir askerî harekât gerçekleşmemiştir. Dolayısıyla Suriye’de farklı aktörler arasında oluşan denge ve ateşkes sınırları büyük ölçüde korunmuştur. Buna karşın Suriye rejiminin İran ve Rusya desteğiyle İdlib’de statükoyu bozma çabaları artarak devam etmiştir. Bu noktada Rusya’nın hava saldırılarının 2021 yılı ortasından itibaren kademeli olarak artış sergilediği gözlemlenmiştir. Bunun yanı sıra YPG/PKK, IŞİD ve el-Kaide terör örgütlerinin farklı alan/aktörler ve sivillere dönük eylemleri devam etmiştir. 2021 yılında Fırat’ın doğusuna ilişkin olarak ise Türkiye’nin YPG/PKK ile mücadelesi, ABD ve Rusya arasında siyasi müzakereler gibi başlıklar öne çıkmıştır. Ancak söz konusu alanda da kritik bir değişim gerçekleşmemiştir. Suriye’de sahada nispeten bir askerî denge oluşmuştur. Buna bağlı olarak siyasi çözüm bulma aşamasına geçilmesi gerekmektedir. Buna karşın 2021 yılı içinde Suriye krizine siyasi çözüm bulma çabaları açısından da somut bir ilerlemenin sağlanamadığı görülmektedir. Bunun temel nedeni krizde etkili aktörlerin mevcut güç dağılımından tatmin olmamaları ve şartların oluşması hâlinde statükoyu değiştirmek istemesidir. 2021 yılında siyasi ve diplomatik alanda en önemli gelişme Rusya’nın aktif desteği ve ABD’nin göz yummasıyla Suriye rejiminin dış politikada attığı normalleşme adımlarıdır.
Bu çalışmada Suriye krizinde 2021 yılında yaşanan gelişmeler 4 ana başlık altında ele alınmaya çalışılacaktır. İlk bölümde Suriye krizine siyasi çözüm bulma çabaları kapsamında yaşananlar Cenevre süreci, Astana süreci ve krizde etkili üç aktör olan Türkiye, Rusya ve ABD’nin girişimleri alt başlıkları altında ele alınacaktır. İkinci kısımda Suriyeli muhaliflerin kontrol ettiği bölgelerdeki gelişmeler İdlib ve harekât bölgeleri alt başlıkları altında incelenecektir. Üçüncü kısımda Suriye rejimi bölgesinde yaşananlar ekonomik kriz ve Dera’da yaşanan gelişmeler çerçevesinde anlatılacaktır. Son bölümde ise Fırat’ın doğusunda yaşanan gelişmeler incelenecektir. Bu kısımda ise iktidar değişimi sonrası ABD’nin Fırat’ın doğusuna dönük yaklaşımı, PYD ve Suriye Kürt partileri arası birlik çabaları, Türkiye’nin YPG ile mücadele kapsamında attığı adımlar ve Rusya’nın bölgeye dönük yaklaşımı çerçevesinde Şam-YPG ilişkilerinde yaşananlar ele alınacaktır.